Bir Karşılaşma, Bir Karar: İşaret Dili Öğrenme Yolculuğu

Ayşe, sıradan bir gününde bankamatik önünde beklerken yanına gelen birinin el hareketleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştığını fark etti. Gülümsedi ama hiçbir şey anlayamadı. Yardım etmek istiyordu, ama nasıl? İşitme engelli kişinin bakışlarındaki çaresizlik, Ayşe’nin içine dokundu.

Daha fazla yanlış anlaşılmaya sebep olmamak için bankanın içine girdi. Güvenlik görevlisine durumu anlatırken, birden bire hem güvenliğin hem de diğer personelin işaret diliyle iletişim kurduğunu gördü. Hepsi işaret dili biliyordu. Ayşe şaşkındı, ama bir o kadar da etkilenmişti. Sağır birey rahatça derdini anlattı, işlemini halletti, teşekkür etti. O an Ayşe için bir dönüm noktasıydı.

Kendine sordu: “Ben neden bilmiyorum?”

O günden sonra, İşarethane’nin sunduğu 120 saatlik Temel İşaret Dili Eğitimi‘ne başladı. Sağır eğitmenlerden ders aldı, gerçek ihtiyaçlardan yola çıkan içeriklerle kendini geliştirdi. Videolarla desteklenen eğitim, İşarethane’nin Instagram ve sosyal medya sayfalarında paylaştığı örneklerle daha da anlam kazandı.

Artık sadece bir dil değil, bir erişilebilirlik kültürü öğreniyordu. İşaret dili onun için bir yardım aracı değil, bir anlayış biçimi olmuştu.

İşarethane’nin yaklaşımı da tam olarak bu: Sağır bireylerin ihtiyaçlarına, taleplerine ve kültürüne saygılı, klişelerden uzak, gerçek bir bağ kuran bir eğitim modeli; doğrudan, samimi ve etkili bir öğrenme yolculuğu sunuyor.